Üç Öğüt Hikâyesi
                                                             ÜÇ ÖĞÜT
Adamın birisi bi ağaya hizmeker durmuş. Bi sene çalış iki sene çalış falan memleketi özlemiş tabi. ‘Ağam izin ver ben gidim. Memleketime gidim’’ demiş adam. (Ağa,)‘‘Ee getme.’’demiş. (Adam,) ‘‘Gedim gedim.’’(demiş). (Ağa da) ‘‘Ee get.’’demiş. (Adam,) ‘‘Ee bana bişi vermicen mi aylık yıllık?’’ (Ağa,)‘‘Param yok. Ama üç öğüdüm var. Sana onu verecem ancak. Başka da yok.’’demiş. (Adam,)‘‘Nedir o öğüdün?’’demiş. (Ağa,)‘‘Dibini görmedün göle dalmicaksın. Evet, İkincisi: Garı gece düğününe göndermiceksin. Üçüncüsü: Üstüğe farz olmiyan söze girmiceksin. Bunlar yeter sağa.’’demiş. getmiş getmiş bi ırmağa çatmış. Irmakta böle coşkun. ‘‘Nerden geçerim, ne yaparım?’’ falan…Kenarından okarı get aşşa get. Irman yoka yerini ararımış. Karşıdan bi atlı gelmiş ırmaa bi dalmış, derin yerine…Getmiş adamınan bile at kaybolmuş. Az sonna at çıkmış, adam yok. At yanına gelmiş. Heybesine bakmış. Bi heybe dolu kese altun var, kese. Kırk altuna, elli altuna bi kese yapallarımış. Adam atı almış dolaşmış. İşte ırman bi yoka yerinden gelmiş. Eve gelmiş. Çocukları olmuş. Küçük çocuk tabi. Bi de bi düğün olmuş bi gece. İzin istemiş (karısı) ‘‘Anamınan barabar, bana izin ver, ben de düğüne gedim.’’ (Adam,) ‘Ya etme garı, gönderemem.’’falan. Nahayeti ısrara dayanamamış göndermiş. ‘‘ Ee çocu bırak.’’demiş. (Karısı,) ‘‘Çocu da götürim.’’ demiş. Çocu da almış gucana. Getmiş garı düğüne. O mahalleden hemen bi gocagarı bulmuş -efendim- (adam) ‘‘Get, bi kese altun verecem sana, haşu gariyi...’’demiş, tarif etmiş. (Gocagarı) ‘‘Sana şu gadar para verecekler, dışarı çık.’’ deyip gari gandumuş urda, o gacagarı. Garı çıkmış dışarı. O zaman çocuğu gapmış, bu (adam) ata binmiş, almış eve gelmiş. (Kadınlar) eve gelmişler. (Adam,) ‘‘Çocuk nerde?’’. (Kadınlar) ‘‘Geliyoduk da çocuğu elimizden bi gurt gaptı, elimizden aldı getti.’’demişler. Uydumiye çalışmışlar. Onu yutturamamışlar. Bu ikinci öğüt imiş. Üçüncüsü de he u gelmiş gelmiş gelmiş bi eve misafir olmuş. Adam kelleleri asuluk tavanlardan aşşa falan filan. Heç sormamış. Zabah olmuş çıkmış gederken ev sahibi peşinden çatmış. ‘‘Dur la.’’demiş. (Adam,)‘‘Ne var?’’.(Ev sahibi,) ‘‘Sen o kelleleri görmedin mi?’’ demiş. (Adam,) ‘‘Gördüm.’’demiş. (Ev sahibi,) ‘‘Bunların suçu nedür? Niye kestin? Niye katlettin?’’ (Adam,) ‘‘Ee bana farz değil ki…’’demiş. (Ev sahibi,) ‘‘Yörü la senin ustan varımış, öğüdü veren vermiş’’demiş. Ordan da öyle gurtulmuş. (Ev sahibi,) ‘‘Sorsaydın senin de kellen kesilecedi.’’demiş. ‘‘Ordan da öyle gurtuldum.’’demiş. Adam(ağa), para yerine o kadar şey vermiş, varlık vermiş…

Kayıt, Hacivat Mahallesi efradı 80 yaşındaki Ali Çakır’dan 4 Kasım 2024 tarihinde alınmıştır.
BU SİTE İLE KURULMUŞTUR